MHP Kime Hizmet Ediyor

MHP lideri Devlet Bahçeli, 1 Kasım seçim sonuçlarından sonra ağır bir yenilgi alarak HDP’nin de gerisine düşmesi üzerine MHP içerisindeki muhalefet, partinin Olağanüstü Kurultaya gitmesi gerektiği yönünde talepte bulunmuştur. Muhalefetin bu talepleri Devlet Bahçeli tarafından şiddetle ret edilmiş, parti içi muhalefete ağır eleştiriler yöneltilerek partinin kurultaya gitmeyeceği yönündeki kararlılığını ortaya koymuştu.
Oysaki demokrasi kültürünün yerleştiği, evrensel demokrasi ve değerlerinin kabullenildiği ülkelerde istifa rejimi işler, parti içi demokrasi çarkı çevrilir, tabanın isteğine kulak verilir ve bu istek doğrultusunda parti içi değişimler gerçekleşir. Demokrasilerde istifa etmek de erdemli bir davranıştır.

AKP Türkiyesi’nde Kayıp Yıllar-87

AKP hükümetinin Türkiye’yi düşürdüğü itibarsızlık çukurunu ve ülke içinde yaşanan kargaşanın oluşturduğu ortamdaki toplumsal çöküntüyü dile getiren,
AKP hükümetinin yanlış politikaları ve siyasi ihtiraslarına yenik düşen siyasetçilerin ülkeyi hem zihinsel hem de fiziksel bölünmenin eşiğine getirdiği faaliyetleri ile ilgili düşüncelerini kaleme alan,
AKP’nin Türkiye’yi hem ulusal hem de uluslararası alanda ne duruma düşürdüğünü net olarak ortaya koyan,
AKP’nin Türkiye’ye nasıl bir kayıp dönemi yaşattığı gözler önüne seren vatansever yazarların http://www.manevrayeni.wordpress.com adresindeki internet sitesinde yayınlanan tarihe not düşülen yazılarını hatırlamakta fayda bulunmaktadır.
– 23.10.2015 tarihinde kaleme alınan “AKP’nin Erken Seçim Stratejisi” başlıklı yazıda şu hususlar dile getirilmişti: 8 Haziran sabahı yıllardır her fırsatta millet iradesinden dem vuran AKP’ye millet, iradesinin ne olduğunu iletmişti. Demokrasi adına son yıllardaki karamsarlığın yerini yeniden yeşeren ümitler almıştı. Korku imparatorluğunun demir yumruğunun sürekli başının üzerinde gezindiğini hissedenler rahatlamış, biat kültürü ile hareket eden yandaşlar paniklemiş ve ufak çatırdamalar başlamıştı.

İlan Edilmemiş İç Savaş

Bir iç savaşta olabileceğinden daha çok can kaybına yol açmış olsa da sözünü etmekte olduğum, Güneydoğu’da sürmekte olan savaş değil.
Bu karşılıklı kırım, yaşanmış ve yaşanmakta olan bunca acıya karşın çok şükür hiç değilse şimdilik bir iç savaşa dönüşmedi.
Böyle olmamasının bence başlıca nedenlerinden biri halkın sağduyusu, bununla ilişkili olarak bir ikincisi birlikte yaşama istencinin güçlülüğü ve kaçınılmazlığıdır.
Ayrılma iradesinin maddi temelleri yoksa ya da eksikse halkları birbirinden ayıramazsınız.
Ülkemizde yaşanmakta olan etnik kökenli çatışmada görülen budur.
Başka türlü olsa karşılıklı boğazlaşmaya, bir iç savaşa hiçbir güç engel olamazdı.
Buna karşılık bir başka alanda bir iç savaşın koşulları inatla, kararlılıkla oluşturulup pekiştirilmektedir.