Ekseni Kayan Türkiye

2.3Türkiye’nin politikalarında ciddi bir dönüşüm ve adeta bir devrim yaşanmaktadır. AKP’nin son dönem politikaları bu değişimi açıkça ortaya koymakta ve parti olarak kuruluşundaki gizli ajandası yavaş yavaş açılmaya başlamıştır. Her zamanki gibi algı operasyonları ile kamuoyu, bürokrasi ve devlet kurumları şekillendirilmektedir. Şekillendirme işlemi biter bitmez de eylem başlayacaktır.

1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanan Kutul Amare zaferi ne oldu da 2016 yılında tekrar kutlanmaya başlandı? Erdoğan ve AKP madem bu konuda bu kadar hassastı da, neden bunca yıllık iktidarlarına rağmen neden bu kadar beklediler? Kutul Amare kutlamaları ile tam manasıyla bir toplum mühendisliği yapılıyor. AKP’nin bununla amaçladığı hususlar; Okumaya devam et

Türkiye’de Despot (Erdoğan) Dönemi-23

2.2Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği Türkiye’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı en karanlık dönem olan Erdoğan döneminde yapılan hukuksuz ve demokratik olmayan uygulamalarını gözler önüne seren ve  www.manevrayeni.wordpress.com adlı blogger sitesinde yayınlanan yazılarda kendisini devlet olarak gören ve hukuka bağlı olmayan Erdoğan diktatörünün;

17 ve 25 Aralık 2014 soruşturmalarından sonra ortaya dökülen evinin altına sıfırlamakla bitirilemeyecek kadar para yığma, hukuksuz bir şekilde yandaşları olan iş adamlarına rant sağlama ve havuz medyasını oluşturma, imara yasaklı sit alanlarına villalar kondurma, özel siparişle 450 milyonluk uçak alma, ülkenin dış politikasını kevgire çevirerek yerle bir etme, emniyet ve yargıyı çökertme ve işleyemez hale getirme, ülke sınırlarını yol geçen hanına çevirme ve ülke itibarını sıfırlama, PKK’nın hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlenmesine zemin hazırlama ve ülkeyi bölünecek hale getirme, hukuku ve devlet teamüllerini sıfırlama ve hoyratça üzerinde tepinme gibi yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok yaptığı işleri gözler önüne serilmektedir. Okumaya devam et

Sen de Gemileri Yürüttün Ya…

2.1Kutladığın İstanbul’un Fethi, Orta Çağ’ı kapattı…

Ama sen Orta Çağ’a dönmek istiyorsun, biz bırakmıyoruz…

Tüm dünyayı etkiledi o Fetih… Barut ve topun yaygın kullanımı ile derebeylikler yıkılırken, insanlık yeni keşiflere yöneldi… Makineler tarımı büyüttü, matbaaların çoğalması ile bilginin dağılımı ve kullanımı insanın yaşamını değiştirdi…

Tüm dünya Yeni Çağ’a geçti İstanbul’un Fethi ile…

Sen hariç… Okumaya devam et

12 Cesur Yürek Hâkim

1.3Anayasanın amir hükmüne başkaldırı anlamı taşıyan ve birilerinin “suç işleme özgürlüğünü” kullandıkları anlaşılan “Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uymuyorum.” beyanatı, ülkenin dayanağı olan yasalara ve yargıya yönelik bugüne kadar sarf edilmiş sözlerin en ağırı ve aynı zamanda “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” anlamı taşıyan vahim bir anayasa suçudur. Aynı zamanda, gayrimeşruluğun tescillenmesi anlamı da taşıyan bu “AYM’nin kararına uymam” sözüyle artık tuz kokmuş, anayasal düzenin canına okunmuştur. Kaldı ki, bizzat Anayasayı tanımayanın, Mahkemesini takması beklenemezdi zaten.

Bu anlamda, Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül kararı, Erdoğan’ın 28 Şubat’ın yıldönümünde yargıya balans ayarı diye nitelendirilebilecek vahametteki bu çıkışına sebebiyet verecek ölçüde önemli ve kritik bir karardır.

Hukuk devletinde, suçun vasıf ve mahiyetini tayin ve tespit etme hakkı, yetkisi ve görevi mahkemenin iken, Türkiye’de bugün tek bir kişi; yargıya gerek kalmadan hem suçu ve suçluları belirlemekte, hem bunların tutuklu veya tutuksuz yargılanacaklarına karar vermekte, hem de kendi heves ve isteklerini Anayasanın da üstüne koyup hak ve özgürlüklerin tüm seçilmişlerden üstün olduğunu unutarak ülkenin tüm kişi ve kurumlarına nizam vermeye çalışmaktadır. Okumaya devam et

Türkiye’de Despot (Erdoğan) Dönemi-22

1.2Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği Türkiye’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı en karanlık dönem olan Erdoğan döneminde yapılan hukuksuz ve demokratik olmayan uygulamalarını gözler önüne seren ve  www.manevrayeni.wordpress.com adlı blogger sitesinde yayınlanan yazılarda kendisini devlet olarak gören ve hukuka bağlı olmayan Erdoğan diktatörünün;

17 ve 25 Aralık 2014 soruşturmalarından sonra ortaya dökülen evinin altına sıfırlamakla bitirilemeyecek kadar para yığma, hukuksuz bir şekilde yandaşları olan iş adamlarına rant sağlama ve havuz medyasını oluşturma, imara yasaklı sit alanlarına villalar kondurma, özel siparişle 450 milyonluk uçak alma, ülkenin dış politikasını kevgire çevirerek yerle bir etme, emniyet ve yargıyı çökertme ve işleyemez hale getirme, ülke sınırlarını yol geçen hanına çevirme ve ülke itibarını sıfırlama, PKK’nın hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlenmesine zemin hazırlama ve ülkeyi bölünecek hale getirme, hukuku ve devlet teamüllerini sıfırlama ve hoyratça üzerinde tepinme gibi yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok yaptığı işleri gözler önüne serilmektedir. Okumaya devam et

1453

1.1Rönesans insanıydı. Entelektüeldi. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Rumca, Sırpça, henüz 19 yaşındayken altı lisan konuşurdu. Felsefeye meraklıydı. Milattan önceye ait Yunanca elyazmaları okurdu. Filozofları etrafına toplar, Peripatosçuların, Stoacıların ilkelerini, Platon’u Aristoteles’i tartışırdı. Coğrafyaya düşkündü. Batlamyus olarak tanınan Cladios Ptolemaios’un Geographia’sını incelerdi. Matematiksel coğrafya kavramının miladı kabul edilen Geographia’da bölük porçük yeralan haritaları, bütün haline getirtip yayınlattı. Akdeniz, Ege ve Adriyatik’in girintilerini çıkıntılarını, derinliklerini, adalarını avucunun içi gibi bilirdi. Mesela, Limni adasını vergi toplamak için almadı, stratejik önemi olduğu için almadı. Peki neden aldı? Tin-i mahtum, yani “mühürlü toprak” adı verilen kırmızı renkli bir toprak türü var, sadece Limni’de bulunuyor, zehirlenmeye, yılan sokmasına karşı deva olduğuna inanılıyor, bezlere sarılıp yıkanıyor, süzme yoğurt gibi ağaçlara asılıyor, toz halinde kurutuluyor, tekrar çamur haline getirilip, bardak yapılıyor, bu bardağa konulan içecekte zehir varsa, bardak çatlıyor iyi mi… Okumaya devam et

Türkiye’de Despot (Erdoğan) Dönemi-21

7.2 Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği Türkiye’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı en karanlık dönem olan Erdoğan döneminde yapılan hukuksuz ve demokratik olmayan uygulamalarını gözler önüne seren ve  www.manevrayeni.wordpress.com adlı blogger sitesinde yayınlanan yazılarda kendisini devlet olarak gören ve hukuka bağlı olmayan Erdoğan diktatörünün;

17 ve 25 Aralık 2014 soruşturmalarından sonra ortaya dökülen evinin altına sıfırlamakla bitirilemeyecek kadar para yığma, hukuksuz bir şekilde yandaşları olan iş adamlarına rant sağlama ve havuz medyasını oluşturma, imara yasaklı sit alanlarına villalar kondurma, özel siparişle 450 milyonluk uçak alma, ülkenin dış politikasını kevgire çevirerek yerle bir etme, emniyet ve yargıyı çökertme ve işleyemez hale getirme, ülke sınırlarını yol geçen hanına çevirme ve ülke itibarını sıfırlama, PKK’nın hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlenmesine zemin hazırlama ve ülkeyi bölünecek hale getirme, hukuku ve devlet teamüllerini sıfırlama ve hoyratça üzerinde tepinme gibi yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok yaptığı işleri gözler önüne serilmektedir. Okumaya devam et

Özgürlük Ülkesi

7.1PARİS – Sevgili,

Paris yaşamının onsuz olmazı olan metronun kimi istasyonlarının (örneğin Bastille ve Concorde) duvarlarında, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin metinleri yer alır.

Doğaldır. Paris, “Büyük Devrim”in beşiği, 18. yüzyıldan bu yana da burjuva demokrasinin özgürlüklerinin korkusuzca yaşandığı bir diyardır.

Ben de Paris’e her geldiğimde kendi ülkemde yaşamadığım özgürlükleri sonuna kadar yaşamak mutluluğuna erişiyorum.

Hele bunlardan biri var ki, onu tepetepe kullanıyorum.

Hangisi diye sorma! Bulmak için de boşuna kafa yorma!

Ne kadar düşünsen bulamazsın! Okumaya devam et

Türkiye’de Despot (Erdoğan) Dönemi-20

6.2 Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği Türkiye’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı en karanlık dönem olan Erdoğan döneminde yapılan hukuksuz ve demokratik olmayan uygulamalarını gözler önüne seren ve  www.manevrayeni.wordpress.com adlı blogger sitesinde yayınlanan yazılarda kendisini devlet olarak gören ve hukuka bağlı olmayan Erdoğan diktatörünün;

17 ve 25 Aralık 2014 soruşturmalarından sonra ortaya dökülen evinin altına sıfırlamakla bitirilemeyecek kadar para yığma, hukuksuz bir şekilde yandaşları olan iş adamlarına rant sağlama ve havuz medyasını oluşturma, imara yasaklı sit alanlarına villalar kondurma, özel siparişle 450 milyonluk uçak alma, ülkenin dış politikasını kevgire çevirerek yerle bir etme, emniyet ve yargıyı çökertme ve işleyemez hale getirme, ülke sınırlarını yol geçen hanına çevirme ve ülke itibarını sıfırlama, PKK’nın hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlenmesine zemin hazırlama ve ülkeyi bölünecek hale getirme, hukuku ve devlet teamüllerini sıfırlama ve hoyratça üzerinde tepinme gibi yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok yaptığı işleri gözler önüne serilmektedir. Okumaya devam et

91 Kere Maşallah

6.1Devlette çalışan ama “partili” olmayan bir üst düzey kaynak aradı gece yarısı… İlhan Tanır’ın Rıza Sarraf dosyasında “Türkiye’den aralarında önemli isimlerin de olduğu 91 kişinin New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nca soruşturulduğu haberi” yeni yayımlanmıştı internet sitelerinde… “İsimler belli mi, ek bir bilgi var mı” diye soruyordu. (Tanır’ın haberi haberdar.com’da yayımlandı ama arada Cumhuriyet’e de haber geçiyor.) Ben bu soruyu 2013 Aralık ayında da duymuştum. Bir devlet yetkilisi “17-25 Aralık sızıntılarıyla ilgili ne haberler yapacağımızı” öğrenmeye çalışmıştı. Doğal olarak “çalışmakla kalmıştı” ve biz gazeteciliğimizi yapmıştık. Dün gece de benzer bir diyalog geçti. Gerçekten de haber şimdilik “91 isim”di.

Uyudum, uyandım. Yola çıktım. Sabah spor için düzenli gittiğim salonda, aralarında ülkenin tanıdığı önemli kişilerin de olduğu bir grup şunu tartışıyordu: Yoksa hiç beklenmedik isimler iktidar gücüyle kapatılan dosyalardaki güçlüler miydi? Okumaya devam et