Türkiye, herkesin bedel ödeyeceği bir noktaya doğru gidiyor. Terörün ve yolsuzluğun her yeri kapladığı, dış politika ve ekonominin ise yerlerde süründüğü günlerden geçiliyor.
Geçen yıl 7 Haziran’da “umut ülkesi” olmayı seçen Türkiye, son bir yılda tam bir “ölüm ülkesi”ne dönüştü. Her gün memleketin ayrı bir köşesinde can pazarı yaşanıyor. AKP’nin vadettiği ve her gün bir yerde patlayan “istikrar”ın gölgesinde, istikrarlı bir şekilde ölmeye devam ediliyor. O kadar ki, eskiden şehir isimleriyle belirtilen ölümlü terör saldırıları, şimdi o kadar çoğaldı ki, artık adlandırmada semt isimleri dahi yetersiz kalmakta; Vezneciler, Sultanahmet, Güvenpark, Midyat, Ankara Garı, Suruç, Atatürk Havalimanı vs.
Seçimle gitmek istemeyenlerin tesadüfen yaşar hale getirdikleri bu ülkede son bir yılın terör bilançosu; şehit olan 600’e yakın güvenlik görevlisi ile hayatını kaybeden 400 civarı sivilden oluşmaktadır. Ve maalesef bu bilanço, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen, terörün önünü müzakereler ile açan Erdoğan politikalarının sonuçlarından sadece birisidir. Okumaya devam et →